MHP’li isimden dikkat çeken ‘infaz yasası’ açıklaması: ‘Önümüzdeki günlerde en çok duyacağımız kelime olacaktır’

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda MHP’yi temsil eden vekillerle çekilen bir fotoğrafını kullanan MHP’li Yıldız sosyal medya paylaşımında, “Yeni bir infaz yasası şarttır” dedi.

Yıldız paylaşımında, “Önümüzdeki günlerde en çok duyacağımız kelime infaz ve infaz hukuku olacaktır. Her zaman söylediğimiz gibi yamalı bohçaya dönmüş infaz kanununu yeni baştan yapmalıyız” ifadelerini kullanırken şunları kaydetti:

“YENİ BAŞTAN YAPMALIYIZ”

Toplumun tamamını kucaklayan, temel hak ve özgürlükler alanını genişleten adımlar atılırken yeni bir dil inşa etmek zorundayız.

Cezanın amacı; toplumu suçtan korumaktır.

Islahın amacı; hükümlü veya tutuklunun tekrar suç işlemesini önlemektir.

Bu iki amaç birlikte değerlendirilerek makul bir sonuca varılır.

İnfazın temel ilkelerini hatırlatmak gereği duydum.

Bilindiği gibi; ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin kurallar hükümlülerin ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, doğum, felsefi inanç, milli veya sosyal köken veya siyasi veya diğer fikir yahut düşünceleri ile ekonomik güçleri ve diğer toplumsal konumları yönünden ayrım yapılmaksızın ve hiçbir kimseye ayrıcalık tanınmaksızın uygulanır.

Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazında zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz.

Hükümlü ve tutuklu sayısının 420 Bin’i geçtiği bu günlerde Tutuklamayı tarif etmek istersek kısaca şunları söyleyebiliriz.

Yargılama sürecinin sıhhati ve maddi gerçeğin her türlü şüpheden uzak şekilde ortaya çıkarılması için şüpheli veya sanığın hürriyetinin tedbir olarak kısıtlanmasıdır.

Katalog suçlarda, kuvvetli suç şüphesi ve somut delillerin varlığı tutuklama nedenidir.

Bazı Siyasi Partiler karşı çıkmış ancak yapılan yargı reformlarıyla tutuklamalara dikey itiraz yolu açılmıştır.

Tutuklama ağır bir tedbir olsa da kural olarak masumiyet karinesini ortadan kaldırmaz.

Tutuklamanın bir araç olduğu, geçiciliği ve orantılı olması izahtan varestedir.

Özgürlük ve güvenlik hakkıyla ilgili mevzuat ve uygulama temelinde bir çok reforma imza atılmış ancak daha yapacağımız işlerimiz var.

İnfaz hukuku, ceza yargılamasının bittiği yerde başlar.

Önümüzdeki günlerde en çok duyacağımız kelime infaz ve infaz hukuku olacaktır.

Her zaman söylediğimiz gibi yamalı bohçaya dönmüş infaz kanununu yeni baştan yapmalıyız .

İnfaz sistemi içerisinde farklı mekanizmaların aynı şahıslar üzerinde uygulanması sistemi karmaşık hale getirmiş, güveni azaltmıştır.

“DÜZENLEME SORUNLARI BERABERİNDE GETİRDİ”

Bize düşen görev ;

hem hakim, savcı, avukat gibi uygulayıcıların hem de hükümlerin anlayabileceği karmaşık olmayan,

oldukça sade, anlaşılabilir cezanın ıslah edici fonksiyonlarını gözeten, infaz eşitliğini ve adaletini sağlayacak ve daha sonra da değiştirmeye ihtiyaç duyulmayacak bir infaz kanunu yapmak olmalıdır.

31 Temmuz 2023 tarihi ile ilgili düzenleme, uygulamada bir çok sorunu da beraberinde getirmiştir.

Suç tarihleri aynı olmasına rağmen gerek Yargıtay, gerek istinaf gerekse ilk derece mahkemelerinde farklı tarihlerde verilen kararlar sebebiyle suç tarihleri aynı olmasına rağmen anayasadaki eşitlik ilkesine de aykırı şekilde farklı infaz rejimlerinin uygulanmasına neden olmuştur.

Büyük adaletsizlik yaşanmaktadır.

“BİR DÜZENLEMEYE İHTİYAÇ OLDUĞU AÇIKTIR”

İnfaz hukukunda temel amaç, hüküm giymiş suç faillerinin belirlenen ceza miktarına göre bir süre toplumdan uzaklaştırılması ve bu surette toplumun suç ve suçlulara karşı korunması,

hükümlülerin yeniden suç işlemesinin engellenmesi, topluma kazandırılmalarının teşvik edilmesi

ve kanunlara duyarlı hale gelmelerini sağlamaktır.

Dünyanın birçok ülkesinde hükümlülerin mahkûm oldukları hapis cezalarının bir kısmı ceza infaz kurumlarında,

kalan kısmı ise topluma uyum sağlamaları amacıyla ceza infaz kurumları dışında infaz edilmektedir.

Şartlı tahliye ya da koşullu salıverilme olarak nitelendirilen bu müessese, ülkelerin ceza ve infaz politikalarına göre farklı koşul ve sürelerle uygulanmaktadır.

Örneğin, İngiltere, Finlandiya, İtalya ve Polonya’da kural olarak hapis

cezalarının yarısı ceza infaz kurumlarında infaz edilmekte iken, bu oran Belçika’da üçte bire kadar düşmektedir.

Ülkemizde kural olarak hapis cezalarının yarısı, bazı suçlar bakımından ise üçte ikisi veya dörtte üçü ceza infaz kurumunda infaz edilmektedir.

Bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu açıktır.”

Related Posts

BM’den İsrail’e acil kodlu çağrı: Derhal durdurun

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail yönetimine, işgal altındaki Batı Şeria’yı ikiye bölmeyi amaçlayan planını derhal durdurması çağrısında bulundu. BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, yaptığı yazılı açıklamada …

Balıkçı esnafından Karalar için özgürlük çağrısı

Karataşlı balıkçılar, tutuklu Zeydan Karalar’ın özgürlüğüne kavuşmasını bekliyor.

Dışişleri’nden İsrail’in Filistin’e yerleşim inşa edilmesine yönelik planına kınama

Dışişleri’nden İsrail’in Filistin’e yerleşim inşa edilmesine yönelik planına kınama

Süper Lig’de 3. ve 4. hafta programı açıklandı

Trendyol Süper Lig’de 3. ve 4. haftalarda oynanacak olan maçların programı duyuruldu.

Fenerbahçe transferi bitirdi derken olay: Kerem Aktürkoğlu’nun uçuş iptal edildi!

Fenerbahçe’nin uzun süredir gündeminde olan Kerem Aktürkoğlu’nun transferi için sürpriz gelişmeler yaşanıyor.

Emekli öğretmenden iktidara maaş tepkisi

Emekli öğretmen Hasan Kütük, “Devlete bu kadar hizmet etmiş insanların bugün yaşadığı ızdırab, yoksulluk, sefalet ve perişanlığın utancı bu insanlara bu yaşamı reva gören siyasal iktidarlarındır” dedi.