Bakan Tekin, Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde “Tasavvufi Hayat” Sergisini Açtı
Bakan Tekin, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı ve Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı’nın da katılımıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde düzenlenen “Tasavvufi Hayat” sergisinin açılışını gerçekleştirdi.
Tekin, İstanbul Beyoğlu Refia Övüç Olgunlaşma Enstitüsü tarafından üretilen eserler hakkında bilgi aldı ve sergiyi ziyaret etti. Serginin ardından, bir sendikanın “müfredat dışı ders işlenecek” iddiasıyla ilgili soru üzerine Bakan Tekin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir hukuk devleti olduğunu vurguladı.
Temel hak ve özgürlüklerin devletlerin en temel vasfı olduğunu belirten Tekin, sendikal özgürlükler gibi toplu kullanılabilir özgürlüklerin de bu kapsamda olduğunu ifade etti.
Tekin, Anayasa’nın tüm temel hak ve özgürlükleri garanti altına aldığını ve uluslararası metinlerin de bu ilkeleri benimsediğini dile getirdi.
Sendikal özgürlüklerin kullanılması sırasında başkalarının haklarının ihlal edilmemesinin önemine vurgu yapan Tekin, şunları söyledi:
“Yarıyıl tatili döneminde, iki sendika ‘sendikal özgürlükler’ adı altında bir eylem düzenledi. Bu eylem sonucunda çocukların eğitim hakları ellerinden alındı ve bir gün okula gitmediler. Bu tür durumlar, sendikal özgürlüklerle açıklanamaz. Kendi sendikal özgürlüklerinizi kullanırken başkalarının, yani çocukların, eğitim haklarını engelleyici şekilde kullanmamalısınız. Bu konuda kendilerini uyardım. ‘Eylemler devam ederse, Bakanlık olarak gerekli adımları atacağız. Hukuki, adli ve idari süreçleri başlatacağız dedim. Bu şekilde davranışlar, toplumda infial yaratabilecek, temel referans değerlerimizle örtüşmeyen eylemlerdir.”
Bu durumun, sendikal özgürlüklerin yanlış anlaşılmasıyla toplumda farklı algılar oluştuğunu belirten Tekin, “Bu, sendikal hakların ciddi bir şekilde ihlalidir. Bu nedenle sabah yapılan basın açıklamasıyla tüm arkadaşlarımızı uyardık. Bu, bir özgürlük olarak tanımlanamaz. İnsanlar özgürlüklerini başka ortamlarda ifade edebilirler ancak çocuklar ve öğretmenlerin, velilerin tasvip etmeyeceği ideolojik ifadelerle karşı karşıya bırakılması, temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılması anlamına gelir.”
Bakanlık olarak uyarılarda bulunduklarını hatırlatan Tekin, okullarda toplumun istemediği konuların “ders” adı altında anlatılmasının disiplin hukuku konusu olacağını ve gerekli işlemlerin yapılacağını belirtti.
Tekin, şunları ekledi:
“Bu sürecin hukuki boyutunu Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz yürütecek. Bu konu, aynı zamanda adli ve hukuki açıdan bir suç oluşturuyor. Bu nedenle ilgili yargı mercilerine başvurarak gerekli işlemleri yapacağız. Temel hak ve özgürlüklerin evrensel ilkelerine açıkça aykırıdır. Anayasal prensiplerimize, Milli Eğitimle ilişkili mevzuatlarımıza ve ailenin korunmasına ilişkin mevzuata aykırıdır. Bu hukuksuzluğa göz yumamayız. Bize emanet edilen çocukların haklarını koruyacağız.”
More Stories
Taş gibi simitleri löp löp yediren taktik! Dilimleyip buzluğa atın
Rüyada Silahla Adam Öldürmek
İtalya’da evler bir fincan kahve fiyatına satılıyor