ATP GreenX ve Enerjide Dijitalleşme Derneği iş birliği ile düzenlenen III. Yeşil Enerji Zirvesi, İstanbul’da enerji sektörünün önde gelen isimlerini bir araya getirdi. Mandarin Oriental Bosphorus’ta gerçekleştirilen zirvede, karbon piyasalarındaki son gelişmeler, enerji ve sanayi sektörlerinin net sıfır hedeflerine yönelik stratejiler ile sürdürülebilir finansman olanakları ele alındı. Etkinlikte, yeşil dönüşüm sürecinde dijitalleşmenin ve iş birliklerinin önemine vurgu yapıldı.
Türkiye’de “Yeşil Gelecek için Ortak Stratejiler” geliştirmek üzere iş birliği yapan ATP GreenX ve Enerjide Dijitalleşme Derneği, bu kapsamda III. Yeşil Enerji Zirvesi’ni düzenledi.
Zirve, enerji ve sanayi sektörlerinde sürdürülebilirlik ile dijitalleşmeyi bir araya getiren kapsamlı bir platform sundu. Katılımcılar, karbon piyasalarındaki güncel gelişmeleri, net sıfır stratejilerini ve sürdürülebilir finansman fırsatlarını değerlendirirken, yeni iş birlikleriyle Türkiye’nin yeşil dönüşümüne katkı sağladı.
‘İKLİM KRİZİ BUGÜNÜN MESELESİ’
Sektörün önemli temsilcilerinin yer aldığı etkinliğin açılış konuşmalarını EDİDER Başkanı Elif Düşmez Tek ve ATP CEO’su Ümit Cinali gerçekleştirdi. Konuşmasında iklim krizinin geleceğin değil, bugünün meselesi olduğuna dikkat çeken Ümit Cinali; ATP’nin sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda geliştirdiği GreenX platformuyla işletmelere karbon ayak izlerini ölçme, yönetme ve uluslararası standartlara uygun şekilde dengeleme imkanı sunduklarını belirtti. Cinali, “Küresel enerji sektörü hızlı bir dönüşümden geçiyor. Avrupa Birliği’nin 2026’da devreye alacağı karbon ticaret sistemi, Türkiye için hem uyum zorunlulukları hem de yeni fırsatlar getiriyor. Yeşil Enerji Zirvesi’nin bugün kamu, akademi, özel sektör ve sivil toplumu bir araya getirmesi bu nedenle büyük önem taşıyor” dedi.
TÜRKİYE’DE EMİSYON TİCARET SİSTEMİ 2026’DA UYGULAMAYA GİRİYOR
Moderatörlüğünü ATP GreenX Birim Başkanı Tuğba Sarı’nın üstlendiği “Regülasyon 360” oturumunda; Ticaret Bakanlığı AB Tek Pazar ve Yeşil Mutabakat Dairesi Başkanı Elif Taşyürek, İklim Değişikliği Başkanlığı Uzmanlarından Ezgi Akgedik, TSE – Çevresel Gözetim ve Doğrulama Müdürü Mehmet Ergün, EPİAŞ ETS ve Çevresel Piyasalar Birimi Müdürü Mustafa Aydın ve EPDK Çevresel Piyasalar ve Alternatif Yakıtlar Grup Başkanı Dr. Okan Yardımcı yer aldı.
Oturumda; Türkiye’nin yeşil dönüşüm süreci, Türkiye Emisyon Ticaret Sistemi (TR ETS) AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM) ve enerji regülasyonları, kapsamlı biçimde ele alındı.
Oturumda konuşan Ticaret Bakanlığı AB Tek Pazar ve Yeşil Mutabakat Dairesi Başkanı Elif Taşyürek, Türkiye’nin 2026 yılı itibarıyla başlayacak Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) süreci hakkında bilgi verdi. Taşyürek, “Türkiye’de Emisyon Ticaret Sistemi 1 Ocak 2026 itibarıyla uygulamaya alınacaktır. 2026 yılına ait emisyon verilerinin doğrulanması ve beyanı 30 Eylül 2027’ye kadar tamamlanacaktır. İlk aşamada çimento, demir-çelik ve gübre sektörleri kapsama girecek; enerji ve diğer sanayi alanlarının sonraki dönemlerde dahil edilmesi planlanmaktadır. Şirketler, emisyonlarını dengelemek için karbon sertifikaları satın alacak ve bu sertifikaların kullanımı belirli oranlarda sınırlandırılacaktır. Yenilenebilir enerji kullanımında doğrudan bağlantı veya enerji tedarik sözleşmesi şartı aranacak, hesaplamalar gerçek emisyon değerlerine dayanacaktır. Türkiye, ETS uygulamasını Avrupa Birliği sistemiyle uyumlu biçimde hayata geçirmeyi hedeflemektedir” dedi.
‘ÖNEMLİ BİR ADIM’
Oturumda ayrıca İklim Değişikliği Başkanlığı Uzmanı Ezgi Akgedik, karbon ticareti sisteminin sahadaki etkilerini ve pilot dönemde uygulanacak mekanizmaları değerlendirdi. Akgedik, “Karbon ticareti sistemi üretim süreçlerinde düşük emisyonu teşvik edecek ve pilot dönemde firmaların performansı şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde değerlendirilecek. Türkiye’de İklim Kanunu kapsamında kurulması planlanan Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ile ilgili olarak, ilk aşamada MRV sistemine kayıtlı ve yıllık 50.000 tonun üzerinde emisyon salan tesisler kapsama alınacak. Her tesis için emisyon üst sınırları belirlenecek ve tahsisatlar başlangıçta ücretsiz olacak; performansa göre değişiklik gösterecek. Düşük emisyonlu tesisler karbon fazlalarını satabilecek, yüksek emisyonlu tesisler ise gerekli alımları yapacak. Taslak mevzuat çalışmaları tamamlanmak üzere olup, sistemin 2026 yılına kadar yürürlüğe girmesi hedefleniyor. Bu sistem, Türkiye’nin yeşil dönüşüm yolculuğu için önemli bir adım olacak” dedi.
Regülasyon 360 oturumunda sektörel yaklaşımlarını paylaşan TSE- Çevresel Gözetim ve Doğrulama Müdürü Mehmet Ergün; “2026 yılı itibarıyla kayıt ve başvuru sistemlerini devreye almayı hedefliyoruz. Ulusal ve uluslararası standartlarla uyumlu bir doğrulama ve sertifikasyon sistemi kurmak için çalışıyoruz. Yerli metodolojiler geliştirme hedefimizle, karbon kredilerinin güvenilirliğini ve izlenebilirliğini sağlamayı amaçlıyoruz.” dedi.
EPİAŞ ETS ve Çevresel Piyasalar Birimi Müdürü Mustafa Aydın ise; “Emisyon ticaret sistemi teknik olarak tamamen hazır; artık sadece düzenleyici onay bekleniyor. Piyasanın işlerliğini sağlayacak açık artırma, spot ve vadeli piyasa yapıları ile şeffaf ve sürdürülebilir bir karbon fiyatlama mekanizması kurulacak. Katılımcılar, yatırımlarının karşılığını bu piyasada almaya başlayacak.” ifade etti.
EPDK Çevresel Piyasalar ve Alternatif Yakıtlar Grup Başkanı Dr. Okan Yardımcı konuya ilişkin şunları söyledi; “Karbon piyasasının temel altyapısı ve düzenleme çerçevesi büyük oranda şekillendi. 2026 itibarıyla pilot dönemde uygulamaya geçilmesi planlanıyor. ETS kapsamında hem birincil hem de ikincil piyasa kurgusu netleşiyor; referans fiyatlama, teminat yapıları ve ikili anlaşmalarla piyasaya işlerlik kazandıracağız.”
SÜRDÜRÜLEBİLİR YATIRIM YAKLAŞIMLARI
Çevre ve sürdürülebilirlik denince Türkiye’de öne çıkan isimlerden Güven İslamoğlu, Keynote Oturumunda enerji dönüşümü, karbon ayak izi ve sürdürülebilir yaşam konularındaki vizyonunu katılımcılarla paylaştı. “Sanayici Paneli: Sahada Ne Oluyor?” başlıklı oturumda, farklı sanayi kollarından yöneticiler sahadaki uygulamaları, karşılaşılan zorlukları ve başarılı örnekleri tartıştı. Ardından gerçekleştirilen “AB ETS & CBAM 2026+” oturumunda, Avrupa Birliği’nin iklim politikaları, 2026 sonrası yükümlülükler ve Türkiye’nin uyum süreci ele alındı; uzman konuşmacılar karbon fiyatlamasının ihracat üzerindeki etkileri ve maliyetleri azaltmaya yönelik stratejilerini paylaştı. Zirve, “Yeşil Finansmanda Fırsatlar” oturumu ile sona erdi. Bu bölümde sürdürülebilir finansman araçları, yeşil tahviller ve karbon sertifikaları üzerinden şirketlerin sermaye maliyetlerini düşürme, yatırımcı güvenini artırma ve yeni pazar fırsatları yaratma konularında deneyimler aktarıldı. III. Yeşil Enerji Zirvesi, Türkiye’nin enerji dönüşümü yolculuğunda farkındalık yaratarak sektörde iş birliği fırsatlarını güçlendirdi ve sürdürülebilir yatırım yaklaşımlarını ön plana çıkardı.