Polis işkencesinde mahkeme aynı kararı bir cepten çıkarıp, diğer cebe koydu

Diyarbakır’ın Bismil İlçesinde çıkan bir kavgaya müdahale ederek orantısız güç kullanıp iki kardeşi kemiklerinin kırılmasına neden olacak şekilde döverek işkence yaptıkları gerekçesiyle yargılanan 3 polise “Kasten yaralama” suçundan 1 yılın altında hapis cezaları verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildi. Üstelik bu işkence aynı karakolda polis olan kuzenlerinin gözleri önünde gerçekleşti.

İki kardeş işkence ve insan onuruyla bağdaşmayan bir muameleye maruz kaldıkları için Anayasa Mahkemesine başvurdu. AYM, hem işkence yönünden, hem de polisler hakkında verilen HAGB kararıyla ilgili ihlal olduğuna kanaat getirip başvuruyu kabul edilebilir buldu. Bu karar üzerine Ağır Ceza Mahkemesi yargılamanın yenilenmesi kararı aldı. Ancak ikinci kararda sonucu değiştirmedi. Mahkeme sanık polislere aynı cezayı verip Anayasa Mahkemesinin HAGB yönünden ihlal kararı vermesi nedeniyle cezayı bu kez de erteledi.

Bismil İlçesinde lise öğrencileri arasında çıkan kavgaya müdahale eden polisler orantısız güç kullanarak Mesut ve Mervan Eşen adlı kardeşleri gözaltına alarak emniyet binasında feci şekilde dövdü. Diyarbakır Devlet Hastanesi ve Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu raporuna göre, Mervan Eşen’in burnunda, göğsünde ve her iki bacağında yaralanma ve morluklar oluştuğu bildirildi. Mesut Eşen’in ise, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek derecede kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı bildirildi.

Kırığın hayat fonksiyonlarını 1. derece etkileyecek nitelikle olduğu kaydedildi. Emniyet Müdürlüğüne ait kamera kayıtlarının incelenmesinde ise, görüntülerin koridor, giriş ve çıkışlara ait olduğu, ancak olayın yaşandığı odaya ait kamera görüntüsünün bulunmadığının mahkemeye bildirildiği ifade edildi. Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Uzmanlık raporunda; Mesut Eşen’in gerek vücudunda, gerekse alnında ve yüzünde ayakkabı izlerinin tespit edildiği kaydedildi.

AĞIR CEZA MAHKEMESİNE DAVA AÇILDI

Bu rapor üzerine iki kardeşi öldüresiye döven polisler H.A, A.T ile M.E.K hakkında Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldı. İki kardeş kendilerine işkence ve kötü muamelede bulunan polislerden şikayetçi olup davaya müdahil olarak katıldı. Mesut Eşen ayrıca kemik kırığı nedeniyle yaşadığı işgücü kaybı nedeniyle İdare Mahkemesine tazminat davası açtı. İki kardeş ifadelerinde, “Bize işkence yaptılar. Emniyete sağlam bir şekilde girdik, ancak ağız ve burnumuz kan içinde, sekerek yürüyemez halde çıktık. Kamera kayıtları gizlenmiştir” dediler.

“DAHA SERT ZIPLA BAKALIM AYAKKABI NUMARAN ÇIKACAK MI?”

Mesut Eşen, “H.A adlı polis başımdan tutarak beni bir odaya kapattıktan sonra çelme takıp yere düşürdü. A.T ise beni copla dövmeye başladı. M.E.K da beni yere yatırıp kafamın üzerinde zıpladı. 6-7 kez ayakkabısıyla alnımın üzerinde zıpladı. A.T ise M.E.K’ya ‘Daha sert zıpla bakalım ayakkabı numaran çıkacak mı?’ diyordu. Polis H.A bu sırada engel olmaya çalıştı. ‘Yeter bu kadar adamı öldürecek misiniz?’ dedi. Bazı polisler de içeri girmeye çalışıyor ancak kapıyı arkadan kilitledikleri için giremiyordu. A.T koridordaki polislere seslenerek, ‘İçeri girmeyin bu bizim meselemiz’ dedi. Ağzım ve burnum kanlar içinde kalmıştı. A.T göğsüme 4 tekme attıktan sonra M.E.K beyzbol sopasıyla önce sırtıma vurdu, ardından gözlerime sprey sıktı. Gözlerimi açmakta zorlandığım için beni vuranları tam seçemiyordum. Dayağın şiddetinden kendimi kaybettim” dedi.

“AYNI KARAKOLDA POLİS OLAN KUZENİMLE İÇERİ GİRDİM”

Mervan Eşen ise, “Lisede meydana gelen olay için ekipler gelmişti. Akşam saatlerinde amcamın oğlu beni arayıp karakola gitmemi istedi. Bismil Emniyeti TEM Şubede polis olan kuzenim S.K ile emniyetin önünde karşılaştık. Birlikte içeri girdiğimizde A.T ile M.E.K adlı iki polis beni odanın ortasında tekme, tokat, ayak topuklarıyla dövdüler. Ardından jopla dövünce ağzım ve burnum kanayınca lavaboya gitmeme izin verdiler.

Mahkeme her ne kadar sanık 3 polisin suçlamaları kabul etmediklerini belirtmiş olsalar da, doktor raporlarına göre maruz kaldıkları şiddetin boyutu, mağdur ifadelerinde çelişki bulunmaması nedeniyle fiziksel saldırı uyguladıkları yönünde kuşku bulunmadığını belirtti.

MEMURİYETE ENGEL OLMAYAN CEZA VERİP HAGB YAPILDI

Mahkeme, işkence suçunu, kasten yaralama, hakaret, tehdit suçlarından ayıran en önemli özelliğinin belirli bir süre devam etmesi ve sistematik olması dikkate alındığında iki kardeşin sistematik, devamlı bir fiziksel saldırıya maruz kalmadıkları için polislerin işkence suçundan değil, kasten yaralama suçundan cezalandırılmaları gerektiğine vurgu yaptı. Mahkeme polisler M.E.K ile A.T’yi Mesut Eşen’i kasten yaralama suçundan 7 ay 15 gün hapisle cezalandırıp 5 yıl süreyle hükmün açıklanmasını geri bıraktı. 3 polis Mervan Eşen’i de kasten yaralama suçundan da 1 yıl 9 ay 25 gün hapisle cezalandırıldı ve bu ceza da HAGB yapılarak 5 yıl ertelendi.

HAGB KAMU GÖREVLİLERİNİ CESARETLENDİRİYOR

İki kardeş işkence suçundan cezalandırılmaları gerekirken, kasten yaralama suçundan cezalandırılan ve bu cezaları da hükmen açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilerek 5 yıl denetime tabi tutulan 3 polisle ilgili Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu. Anayasa’nın 17. Maddesinde kimseye işkence ve eziyet yapılamayacağının, insan haysiyetiyle bağdaşmayan muameleye tabi tutulamayacağının hüküm altına alındığına dikkat çeken AYM, kötü muamele yasağının açık biçimde ihlal edilmiş olması nedeniyle başvuruyu kabul edilebilir buldu. Devletin negatif yükümlülüğünün ihlal edildiğine vurgu yapan AYM, başvurucuların maruz kaldıkları muameleye karşı Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği kararın orantılı olup olmadığının ele alınması gerektiğini ifade etti. AYM, sanık polislere HAGB kararı verilmesinin memuriyetlerini etkilemeyeceği için 5 yıllık denetim süreci sonunda suçun hiç işlenmiş sayılacağını; bu tarz kararlarla kamu görevlilerine hoşgörü ile yaklaşıldığı izleminin uyandığını, bu tür fiillere eğilimi olan görevlileri cesaretlendirebileceği gibi bireylerin devlete ve adalet mekanizmalarına olan güvenlerini de zedeleyebileceğinin açık olduğunun altını çizdi. AYM davanın 6 yıl sürmesinin de makul olmayan bir gecikme ile sonuçlanmasının insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının gerektirdiği özen yükümlülüğüne de aykırı olduğunu belirtti. Anayasa Mahkemesi, yargılamanın yenilenmesine, işkence mağduru iki kardeşe de ayrı ayrı 50’şer bin lira maddi tazminat ödenmesine hükmetti.

AYNI CEZAYI VERİP BU KEZ DE ERTELEDİ

AYM’nin ihlal kararı üzerine Ağır Ceza Mahkemesi yargılamanın yenilenmesi kararı aldı. Mahkeme ilk verilen karardaki gibi cezalarda hiçbir değişiklik yapmadı. Anayasa Mahkemesinin “HAGB kamu görevlilerini cesaretlendiriyor, kamuoyunda kendilerine hoşgörü ile bakıldığı algısını oluşturuyor” şeklindeki kararı üzerine bu kez de verilen cezaları HAGB yerine ayrı ayrı erteledi ve 6 aylık denetime tabi tuttu.